Ruhun şad olsun büyük usta..
31 Ocak 2010 Pazar
Denizlispor - GALATASARAY: 1-2
18' Arda Turan
62' Jo Alves
Doğumgünün kutlu olsun Kaptan..
Hoşgeldin Jo..
Hoşgeldin Giovani..
Leo Franco..
Jo'nun golü:
Maçın son dakikalarında Arda'nın çalım showu:
Yapma bunu Arda yapma bunu..
Anaconda'nın Vedası
Biz seni daima o meşhur kafa golünle hatırlayacağız..
28 Ocak 2010 Perşembe
Ali Turan Transferi...
G.Saray sizden futbolcu alamazdı dimi hurma efendi ?
Adnan başkan da ağır konuşmuş canım.
Bu kadar da itin g.tüne sokup çıkartılmaz ki!
Ey Süleyman efendi, yediğin hurmalar gün gelir seni* tırmalar.
Huzur...
Günler sonra İstanbul'a dönmenin mutluluğu...
Hoşgeldin Haldun Üstünel...
Hoşgeldin Gio...
Hani diyorum Haldun Üstünel hazır Türkiye'ye dönmüşken; Bursa-Kayseri seferleri yapsa da transfer sezonunu kapatsak en afillisinden...
Onda Bunda Şundadır...
Devre arasını dolu dolu yaşıyoruz. Gelenler, gidenler, yapılan transfer görüşmeleri, uykusuz geceler derken Giovanni Dos Santos da bu akşam itibariyle İstanbul'a geldi. Biz taraftarlar Giovanni'nin gelmesinden ziyade takımdan hangi yabancı futbolcunun ayrıldığını merak ediyorduk. Başlarda Nonda favori, Kewell plase gibi gözüküyordu. Ancak dün kimsenin beklemediği bir anda (aslında herkesin istediği bir olaydı en başından beri) sürpriz bir şekilde Leo Franco ve menajeriyle sözleşmenin feshedilmesi görüşülmeye başlandı. Açıkca söylemek gerekirse Leo bu takıma geldiğinden beri hiçbirşey katmadı. O'nun yaptığı kaleciliği, çok eleştirdiğimiz Aykut dahi yapardı yarım sezon boyunca. Ki Ufuk'a olan güven Aykut'tan çok daha fazla.
Shabani Nondaaaa
30 santimliiiiiik
Kobra* var ondaaaa
27 Ocak 2010 Çarşamba
Vizyondaki Film; Transfer Nasıl Yapılır?
26 Ocak 2010 Salı
Giovanni Dos Santos Galatasaray'da
24 Ocak 2010 Pazar
Yok Artık Abdul Kader Keita! (2)
Özlemiştik seni Keita..
GALATASARAY - Gaziantep: 1-0
Soğuk havaya rağmen tribünlerdeki yerini alıp, 90 dk boyunca desteğini esirgemeyen taraftarlarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Karlı zemine rağmen, maç boyunca durmayan kar yağışına rağmen beyaz formayı bize giydiren hakeme de teşekkürler! Bu hava şartlarında maç -atan alır- edasında başlamıştı, öyle de oldu.
Yeni transferlerimizden Lucas Neill ilk 11'de oyuna başlarken, Jo ise yedek kulübesindeydi. Caner'in sol kanattan yaptığı bindirmelerle maça başladık. Kewell'in sakatlığında genel anlamda tedirginlik yaşadık hepimiz. Ancak Caner'in o mevkiide kesinlikle sırıtmayacağını biliyorduk ve de bu akşam itibariyle görmüş de olduk. Maçın 32.dakikasında Gaziantep'ten Ahmet Arı, yan hakemle yaşadığı diyalog sonrası kırmızı kartı yedi. Tv görüntülerinden anladığımız kadarıyla yan hakeme küfür etmiş olmalı ki; direkt kırmızı kartı yedi.
Maçın 2.yarısında, Caner bıraktığı yerden devam ederek tabri-i caizse ''Kewell'i aratmam'' diyordu. Maçın 56.dakikasında Caner'in ceza sahasına girdiği anda yere indirilmesiyle kazandığımız penaltı atışını Nonda topu kaleciye isabet ettirerek kendisi adına formsuzluğunun devam ettiğini gösterdi. Maçın 75.dakikasında Kapalı Tribün önünden kazanılan serbest vuruşu Arda kullandı ve arka direkte bomboş pozisyonda olan Mustafa Sarp topu ağlarla buluşturdu. Sezonun ilk maçında Gaziantep'te oynanan karşılaşmada da benzeri bir gol atmıştı Mustafa, bu akşam da görevini eksiksiz yapıp, attığı golle önemli bir 3 puan kazanmamıza vesile oldu.
Yedek kulübesinde olan Jo, karşılaşmanın son yarım saatinde görev aldı. Aslına bakarsak hiç sırıtmadı, sırıtmadığı gibi de topla yaptığı deparlar, hızlı fuleler ilerisi için ümit verdi. İlk 11'de karşılaşmaya başlayan Neill de benzeri şekilde hiç sırıtmadı. Hele ki Nonda'nın bu kadar formsuz olması Jo'nun ne kadar önemli bir transfer olduğunu gösteriyor.
Maç içerisinde ön plana çıkan oyuncular; başta Caner olmak üzere Uğur Uçar, Elano idi. Aslına bakarsak takım içerisinde sırıtan 2 futbolcu vardı; Nonda ve Barış. Birisinin Barış'a futbolun sadece koşmaktan ibaret olmadığını; top kullanabilmenin, koşmak kadar önemli olduğunu öğretmesi gerekir. Nonda konusunda ise; sanırım bu saatten sonra kendisinden fazlasını beklemek polyannacılık oynamak olacaktır. Bizim için her zaman ''Anaconda Nonda'' olarak kalman dileğiyle, ne kendine ne bize daha fazla zarar vermeden yollarımızı ayırmak en hayırlısı olacaktır.
İyi ki varsın futbol..
Özlemişiz seni..
23 Ocak 2010 Cumartesi
Seda Tekindağ Komada
ultrAslan 9 yaşında
22 Ocak 2010 Cuma
Jo Galatasaray'da
Satın alma opsiyonu bizde olmak üzere, sezon sonuna kadar M.City'den kiralık olarak transfer ettik. Dün gece 23:00 sularında İstanbul'a gelen, bu sabah itibariyle sağlık kontrolünden geçen yeni transferimiz, kontrolden sonra soluğu Florya'da aldı ve ilk antremanına katıldı.
20 Ocak 2010 Çarşamba
Shabani Nonda Yolcu
Ara transfer döneminde kadromuzu güçlendirme çabaları içerisinde olan yönetimimiz, yabancı kontenjanımızın dolu olmasından ötürü önce Linderoth'la sözleşmeyi feshetti ve Jo transferini -henüz resmi açıklama gelmedi- tamamladılar. Sonrasında ise ön libero-orta saha mevkiini güçlendirme adına 2. bir yabancı futbolcu transferine girişildi. Bu transfer için de Nonda'nın menajeriyle görüşmeler devam etmekte. Bu saate kadar açıklanmamasının tek sebebi; menajerin ayak diretmesi.. Haldun Üstünel, İngiltere'de beklemede.. İstanbul'dan gelecek habere göre 2 transfer birlikte açıklanacak belki de.. Belki de; sabaha herşey netlemiş olacak. Ancak net olan birşey var ki; sezonun 2.yarısında Nonda kadromuzda olmayacak.
Güle Güle Tobias Linderoth
Yolun açık olsun Linderoth..
Vericen Jo'bu Vericen Jo'bu
Game Over
19 Ocak 2010 Salı
Adanalı'nın İsyanı
:)
Lucas Neill Sözleşme İmzaladı
İmza töreninde Lucas Neill’in yanı sıra Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ali Haşhaş, Futbol Takımı İdari Menajeri Cenk Ergün, eski futbolcularımızdan Muzaffer Sipahi de hazır bulundu.
İmza töreninde ilk olarak söz alan Ali Haşhaş, uzun süredir transferi için çalıştıkları Lucas Neill'i kulübe kazandırdıkları için çok mutlu olduklarını söyledi. Haşhaş, "Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ'a bu transfer çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
İstanbul'a adaptasyon süresinin kısa süreceğini inandığını belirten Neill, "Kewell gibi çok yakın bir arkadaşım var. Antrenörümüz Neeskens de bir arkadaş gibi. Hiçbir zorluk çekeceğimiz düşünmüyorum. Şu anda ben buradayım. 1.5 senelik bir kontratım var. Kewell'ın Galatasaray hakkında ne kadar olumlu yorumları olduğunu biliyorum. İnşallah burada kalması yönünde benim de bir etkim olur" dedi.
Galatasaray'da Kewell'ın dışında birçok tanıdığı futbolcunun olduğunu söyleyen Lucas Neill, "Sabri, Leo Franco, Elano, Nonda ve kaptanımız Arda'yı tanıyorum. Tugay Kerimoğlu çok değer verdiğim bir insan ve o da çok iyi yorumlar yaptı. Graeme Sonuess'ı ve bayrak dikme olayını iyi biliyorum. Souness'ın Galatasaray için ne kadar önemli olduğunu da biliyorum. Ben de belki farklı bir şeyler yaratabilirim. Bunun parçası olmaktan memnun olurum." dedi.
Daha sonra bu sezon giyeceği 12 numaralı formasını eski futbolcumuz Muzaffer Sipahi'nin elinden alan Neill, yeni forması ile basın mensuplarına poz verdi. Kendisini 1.5 yıllığına Galatasaraylı yapan sözleşmeyi imzalayan Neill son olarak, taraftarlara "Şampiyon Galatasaray" mesajını gönderdi.
18 Ocak 2010 Pazartesi
İhale, Toroğlu'na Patladı
Yayın ihalesi için ödenilenecek rakamı gözönüne alırsak; pastırmalı yumurta tarifiyle, Trabzon Akçaabat köfte tarifiyle, Digiturk bu ihalenin altından kalkamazdı. Toroğlu'nun antipatik tavırlarından dolayı, bundan önce binlerce üyelik kaybetti Lig tv. Şimdi de böyle bir olay gerçekleşti. Görünüşe göre de geçen hafta ki yayın ihalesi Toroğlu'na patladı, iyi de oldu. Olması gereken, geç gerçekleşen bir olay.
Türk futbolu için hayırlı olsun.
Lucas Neill: Uzun Süre Galatasaray'da Kalacağım..
Röportajın tamamı: Lucas Neill
Emre Çolak: Tek İsteğim A Takım'da Kalabilmek..
İkinci yarıda oyuna girdin çok başarılı bir şekilde formanı temsil ettin. Biri penaltıdan, biri frikikten olmak üzere iki güzel gole imza attın. Öncelikle istersen gollerle başlayalım. Penaltıyı atma olayı nasıl meydana geldi?
Ben oyuna girerken hocamız beni çağırdı. Odaya gittim formamı değiştirdim. Bir anda beni orada görünce Arda Ağabey yanına çağırdı ve “penaltı olursa Emre’ye attıracağız, kimse topu almasın” dedi. Penaltı olunca da zaten Arda Ağabey topu alıp hemen benim yanıma geldi. Onun sayesinde oldu.
Çok güzel bir vuruşla durumu 4-1’e getirdin. Sonrasında aradan sadece dört dakika geçmişti bir frikik ki Galatasaray son zamanlarda pek fazla frikik golü atamıyor. Açıkçası bu bizi çok mutlu etti. Kaleyi direk cepheden gören bir nokta olmamasına rağmen topun arkasına geldin. Gerisini senden dinleyelim.
O da penaltı gibi Arda Ağabey’in sayesinde oldu. Ben topun başına hiç gitmeyecektim. Sol ayaklı olduğum için beni kendi çağırdı. “Ne yapalım. Orta mı açalım, kaleye mi vuracaksın” dedi. “Kaleye vurayım Arda Ağabey” dedim. “Tamam” dedi. Biraz da şansın yardımıyla baraja çarptı güzel bir gol oldu. Mutluyum.
Maçı anlatan spiker stil olarak seni Arda’ya benzeten yorumlarda bulundu. Bugün kaptan Arda’yla yan yana oynadın. Yine tecrübeli ağabeylerinle bir arada oynadın. Ali Sami Yen’de A Takım forması giymek kuşkusuz herhalde çok ayrı duygular uyandırıyor.
Heyecandan titriyordum nerdeyse oyuna girerken. Yine Arda Ağabey geldi rahatlattı beni. Baha neler yaşadığını anlattı. Rahat olmam gerektiğini söyledi. Onun sayesinde heyecanımı attım.
Gollerden sonra Emre Çolak anonsu ve hep bir ağızdan taraftarların söylemesi herhalde bir futbolcunun en çok duymak istediği şey.
Şuan bile çok heyecanlıyım. Heyecandan konuşamıyorum.
Ziraat Türkiye Kupası’nda da çeyrek finale çok ama çok yaklaştınız. Neler söylemek istersin. Galatasaray, Türkiye Kupası’nı en çok kazanan takım.
Şu an benim tek istediğim şey A Takım’da kalmak. Sadece onu düşünüyorum sadece ona yoğunlaştım. Önümüzdeki hafta A2 Takımı’nın Bursaspor’la maçı var. Sonra U19 Milli Takımı’yla İtalya’ya gidiyoruz. Çok yoğun bir dönemden geçiyorum. Ama şu an tek düşündüğüm şey A Takım’da kalabilmek..
Peki sizin gibi genç oyuncuların zaman zaman A Takım’la, zaman zaman A2 Takım’la antrenmanlara çıkması sizi ne yönde olumlu, ne yönde olumsuz etkiliyor? Bunları biraz paylaşır mısın?
İlk başta A Takım’la çıkınca ve daha sonra A2 Takım’a dönünce biraz burukluk oluyor. Ama artık geçti. Olumsuz yönü bu. İyi yönü ise ağabeylerimizle beraber olduğumuz için çok mutlu oluyoruz. Onları sadece izlemek bile yetiyor. Bazen soyunma odasında hiç konuşmuyoruz. Onları izlemek bile yetiyor.
Röportajın tamamı: Emre Çolak
Arda Turan & Emre Çolak
Arda Turan..
Teşekkürler kaptan, yaptıkların ve geride bıraktıkların için...
17 Ocak 2010 Pazar
Son Günlerin Modası..
Bugünlerde moda; Galatasaray'a saldırmak.. Televizyonlarda ve gazetelerde gün geçmiyor ki bir haber çıkmasın. Haber aslı olunca bir anlam taşır ama bu haberler saldırı amaçlı olunca mide bulandırıcı oluyor, insanları soğutuyor..
Formalite Maçından Geriye Kalan; Emre Çolak..
Unutulmaz...
Cevad Prekazi
Asıl Hain Kim Bunu İnsanlara Soralım!
Son zamanlarda dünyanın güzide spor basınlarından olan basınımızda bir Galatasaray’a saldırma aldı başını gidiyor. Yaptıkları yalan haberleri yalanlamaktan Galatasaray resmi sitesinde normal haber okuyamaz olmuş durumdayız. Bütün bu işkenceler yetmiyormuş gibi bir de artık çok bohem eski futbolcu parçası yazarlarımıza futbolcu beğendiremiyoruz. Bu bohem amcalar (ya da amca mı desem?) sahada yerden yere vurmayı bıraktı artık futbolcularımızın karekterine ait yorumlarda yapmaya başladı, nereye nasıl ne şekilde geldiğini unutup, aslında kutsal olduğunu düşündüğümüz tüm değerleri çiğneyerek bunu yaptı..
Ve it ürüse bile bu kervan yürür…
15 Ocak 2010 Cuma
Alaylıyız Alaylı!
Galatasaray'lı taraftarların her biri Galatasaray Lisesi'nden gurur duyar. Ancak Lise'den mezun olan Liseciler nedense her seferinde taraftara karşı duyduğu kini kusmaya bayılır. Buyrun buna son örnek;
"... Yozlaşmış, zorbalığın egemen olduğu genel kurullara gideriz. Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem. Galatasaray'ın bir seviyesi var. Kalitesini bozarsınız. Bu deliği tıkamak lazım."
Mükerrem Taşçıoğlu-Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi
Kendisi dönemin ANAP milletvekili ve 3 sene süreyle Kültür Bakanı olmuş birisi.
'Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem.' diyebilecek kadar da küstah birisi.
Yağmur, kar, çamur demeden iç saha-deplasman insanlar tribünlere koşacak. Evinin ekmek parasını, çoluğunun çocuğunun rızkını kesecek, maç bileti alacak. Sezon başında kombine kart alabilmek için saatlerce sıra bekleyip, kredi kartından ödemesini yaptıracak. Store'lardan alışveriş yapıp, üzerinde taşımaktan gurur duyduğu arma için kulübüne para kazandıracak. Stada girdiği andan çıktığı ana kadar gırtlağını patlatma uğruna bağırıp tezahurat yapacak. Sonra da diyeceksin ki; haddini bil fazla yaklaşma kulübe!
Ne bu kafatasçılık? Siz kimsiniz yahu? Galatasaray Spor Kulübü sizin malınız değil, bunu kafanıza iyice sokun! Galatasarayımızın seviyesini düşüren de sizlersiniz, tribündeki taraftarlar değil! Bugün Avrupa'da nam salanlar Galatasaray Lisesi'nin öğrencisi olan sizler değil, bu renkler uğruna gecesini gündüzüne katan 7'den 70'e her yaştan taraftarlardır. Elinizde viski kadehi, ağzınızda puro, göbeğinizi kaşıya kaşıya sizler maç seyrederken, kale arkasında tepesine inen yağmurla sırılsıklam olmasına rağmen, sahada mücadele eden aslanlara desteğini hiçbir zaman esirgemeyen taraftarlardır bu kulübün sahibi!
Galatasaray taraftarı olarak bizler; lisemizin olmasından, Galatasaray Lisesi'nden gurur duyuyoruz. Ama sizin gibi lisecilerden de nefret ediyoruz. 'Delik''diye bahsettiğiniz taraftarların önünü tıkayamazsınız, tıkayamayacaksınız da! Elbet bu saltanatınız da gün gelecek sona erecek; Galatasaray taraftarlarının kapatacakları 'delik'lerle!
Galatasaray; halkın takımıdır!
Galatasaray; milyonlarca taraftarınındır!
Lise'nin değil!
Transfer Daha Bitmedi!
Röportajın videosu;
Hemen tebrik edelim yeni transferiniz Lucas Neill. Neler söyleyeceksiniz transfer bitti ?
Adnan Polat: Transfer bitmedi, transfer her zaman devam ediyor.
Lucas Neill transferi sona erdi, o konuda neler söyleyeceksiniz?
Santrafor beklentisi var. Santrafor transferi de olacak mı?
Adnan Polat: Şimdilik bu kadar söyleyelim. Birşeyler olursa zaten haberiniz oluyor.
Son olarak Kewell sözleşmesini uzatacak mı? Kewell'in durumu belli oldu mu?
Adnan Polat: Kewell ile ilgili bir öngörüşme yapıldı. Kamptan sonra menajeri gelecek görüşeceğiz. Kewell, Türkiye'de kalmak istiyor. Tabi medyada o kadar büyük speküslayonlar yapılıyor. Menajeri gelecek görüşeceğiz, rakamlarda mutabakata varılırsa tabii ki Kewell'in Galatasaray'da kalmasını istiyoruz. Hem futbolcu kalitesi olarak kalitesinden memnunuz, hem insan kalitesi olarak çok önemli kişiliğe sahip bir sporcu. Takım arkadaşları çok seviyor, lider bir sporcu, farklı mevkilerde oynayabiliyor. Anlaşabilirsek Galatasaray için de, Kewell için de iyi olur. İnşallah anlaşırız.
Kulüplerin gelirleri artınca yıldız transferler de olacak herhalde?
Adnan Polat: Esasında hem iyi, hem tehlikeli bir durum bu. Gelirler artınca daha büyük transferlere bütün kulüpler yönelecek ama bu yönelme belli bir akıl ve mantık çerçevesinde olmalı diye düşünüyorum, saçmamalı kimse ama yine de saçmalıklar olacaktır diye düşünüyorum.
Semih'e de böyle........................
Boğazın karşı tarafının takımının gol atınca sus yapmayı seven golcüsüydü.. Her girdiği ortamda tavırları ile bence gelmiş geçmiş en antipatik futbolcu idi belki de.. Ama güvendiği dağlara kar yağınca ne olduğunu bilemez bir durumda. Sözde nöbetçi golcü şuan sene sonunda -ne yapsam da kurtulsam, bunlar benim futbol hayatımı bitirmek üzere- diye ağlıyor..
Semih- Sene başında niye hemen imza attın Hakan?
A.Bulut- Ben çok dedim ona ama başkan imzala demiş o da anlaşmayı yapmış.
Zaten belli bir şeyden sonra kalktılar gittiler...
-Senin kariyerini yedek klübesinde bitirdik, işimiz olmaz senle- demektir.
Allah'ın sopası yok diye sanırım buna diyorlar...
14 Ocak 2010 Perşembe
Hürriyet Bitti Sıra Zürriyetinizde!
benjcev'den alıntıdır
"bir dönem Türkiye'de de gazetecilik yapan ve daha sonra Fenerbahçe'nin eski oyuncusu Moldovan'ın kuzeni ile evlenip İsviçre'nin Zürih kentine yerleşen Yasemin Akduman Pelosi, hurriyet.com.tr adına FIFA'nın ödül töreninde tanıştığı Barcelonalı Messi'ye 0034634......... nolu cep telefonundan ulaştı.."
Amena-654, 655, 656
Gerçekler Acıdır!
Yabancı futbolcularımız;
Leo Franco (Mallorca-Atl.Madrid)
Neill (WestHam-Everton)
Elano (S.Donetsk-M.City)
Linderoth (Everton-Kopenhag)
Kewell (Leeds-Liverpool)
Keita (Liverpool-O.Lyon)
Nonda (Monaco-Roma)
Baros (A.Villa-O.Lyon)
Khalkedon kuşlarının yabancıları;
Güiza (Getafe-Mallorca)
Kuşların diğer yabancıları mı?
Onlar Avrupa yüzü görmemiş be annem.
Milan Baros'un Şanssızlığı..
Açıkcası kötü oldu bu. Baros'un dönüşünün uzaması forvet transferini olmazsa olmaz seviyesine getirdi. Yabancı kontenjanımız dolu olduğu için Linderoth'un sözleşmesini feshettiğimiz taktirde yeni bir yabancı transferi gerçekleştirebileceğiz. Bu da hemen olacak birşey gibi gözükmüyor ne yazık ki..
Zaman herşeyin ilacı. Umarım tez zamanda çözülür şu Linderoth'un durumu ve kurtuluruz kendisinden.
Diknot: Baros'a yaptığının daha beterlerini başka futbolcular sana yapsın inşallah. Daha beter sakatlıklar yaşarsın inşallah Khalkedon Çocuğu!