Satın alma opsiyonu bizde olmak üzere, sezon sonuna kadar M.City'den kiralık olarak transfer ettik. Dün gece 23:00 sularında İstanbul'a gelen, bu sabah itibariyle sağlık kontrolünden geçen yeni transferimiz, kontrolden sonra soluğu Florya'da aldı ve ilk antremanına katıldı.
Kimilerimiz burun kıvırabilir Jo'nun transfer edilmesine; ''UEFA maçlarında oynamayacak birisini niye transfer ettik'' diye. Sezon ortasında leblebi gibi gol atan bir oyuncuyu, kulübü bırakır mı? Hiç aklınız alıyor mu? EPL'den 22 yaşında genç bir oyuncu transfer ettik, daha var mı ötesi? Devre arası transferlerini; önümüzdeki yaz oynanacak olan Dünya Kupası belirliyor resmen. Dünya Kupasında yer alacak ülkelerin oyuncuları, turnuvada yer alabilmek için forma giyebileceği kulüpleri tercih ediyorlar. Bu da bizim işimize geliyor.
Önümüzdeki senenin temelleri atıldığının bir belgesi aslında bu transfer. Baros'un Mart ayının ortalarına kadar antremana dahi çıkamayacak olması, takıma adapte olup bildiğimiz Baros olması belki de sezonun son 2-3 maçına kısmet olacak. Son senelerde UEFA Kupası'na abone olmamız hangimizin hoşuna gidiyordu ki? Elbette hepimiz isteriz; mücadele ettiğimiz tüm kulvarlarda kupaları kazanmayı.. Ancak artık ait olduğumuz lige; Şampiyonlar Ligi'ne katılma zamanımız geldi de geçiyor. Bu sezonu öyle ya da böyle şampiyon tamamlamalıyız. Tamamlamalıyız ki; olası bir 2.likte ön eleme stresi yaşamayalım.
Baros geçtiğimiz sezon geldiğinde de formsuzluğundan gem vuruluyordu. O zamanlar da söylemiştik; ''Baros kendini bulur Türkiye'de'' diye.. Aynı durum Jo için de geçerli.. Satın alma opsiyonunun bizde olması çok büyük bir avantaj. Yarım sezonda kendini bulan Jo'yu ellerimizle M.City'e teslim etmek en kötüsü olabilirdi.
Yine yine yine Haldun Üstünel.. Jo'yu İngiltere'den uçağa bindiren Haldun Üstünel, İstanbul'a telefon açarak, ''uçağa bindi İstanbul'dan karşılayın'' dedi resmen.
Niye mi? Dün İstanbul'a gelen Jo'nun yanında yoktu.
Nerede mi? Almanya'da.
Neden mi? Almanya'da forma şansı bulamayan Türkler varmış.
Teşekkürler Haldun Üstünel..
Teşekkürler Murat Yalçındağ..
Hoşgeldin Jo..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder