Yukarıdaki pankart tribünde açıldığında kulüp içerisinde bazı olaylar cereyan etmişti. Hatta buna yüksek gerilim de diyebiliriz. Galatasaray Lisesi mezunlarının her biri kendilerini kulübün birer ortağı olarak görüp bazı talihsiz açıklamalarla, hareketlerle gündeme geliyor, cefakar taraftarlar da onların hareketine cevap olarak bu ve benzeri pankartları tribünde açıyordu.
Galatasaray'lı taraftarların her biri Galatasaray Lisesi'nden gurur duyar. Ancak Lise'den mezun olan Liseciler nedense her seferinde taraftara karşı duyduğu kini kusmaya bayılır. Buyrun buna son örnek;
"... Yozlaşmış, zorbalığın egemen olduğu genel kurullara gideriz. Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem. Galatasaray'ın bir seviyesi var. Kalitesini bozarsınız. Bu deliği tıkamak lazım."
Mükerrem Taşçıoğlu-Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi
Kendisi dönemin ANAP milletvekili ve 3 sene süreyle Kültür Bakanı olmuş birisi.
'Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem.' diyebilecek kadar da küstah birisi.
Yağmur, kar, çamur demeden iç saha-deplasman insanlar tribünlere koşacak. Evinin ekmek parasını, çoluğunun çocuğunun rızkını kesecek, maç bileti alacak. Sezon başında kombine kart alabilmek için saatlerce sıra bekleyip, kredi kartından ödemesini yaptıracak. Store'lardan alışveriş yapıp, üzerinde taşımaktan gurur duyduğu arma için kulübüne para kazandıracak. Stada girdiği andan çıktığı ana kadar gırtlağını patlatma uğruna bağırıp tezahurat yapacak. Sonra da diyeceksin ki; haddini bil fazla yaklaşma kulübe!
Ne bu kafatasçılık? Siz kimsiniz yahu? Galatasaray Spor Kulübü sizin malınız değil, bunu kafanıza iyice sokun! Galatasarayımızın seviyesini düşüren de sizlersiniz, tribündeki taraftarlar değil! Bugün Avrupa'da nam salanlar Galatasaray Lisesi'nin öğrencisi olan sizler değil, bu renkler uğruna gecesini gündüzüne katan 7'den 70'e her yaştan taraftarlardır. Elinizde viski kadehi, ağzınızda puro, göbeğinizi kaşıya kaşıya sizler maç seyrederken, kale arkasında tepesine inen yağmurla sırılsıklam olmasına rağmen, sahada mücadele eden aslanlara desteğini hiçbir zaman esirgemeyen taraftarlardır bu kulübün sahibi!
Galatasaray taraftarı olarak bizler; lisemizin olmasından, Galatasaray Lisesi'nden gurur duyuyoruz. Ama sizin gibi lisecilerden de nefret ediyoruz. 'Delik''diye bahsettiğiniz taraftarların önünü tıkayamazsınız, tıkayamayacaksınız da! Elbet bu saltanatınız da gün gelecek sona erecek; Galatasaray taraftarlarının kapatacakları 'delik'lerle!
Galatasaray; halkın takımıdır!
Galatasaray; milyonlarca taraftarınındır!
Lise'nin değil!
Galatasaray'lı taraftarların her biri Galatasaray Lisesi'nden gurur duyar. Ancak Lise'den mezun olan Liseciler nedense her seferinde taraftara karşı duyduğu kini kusmaya bayılır. Buyrun buna son örnek;
"... Yozlaşmış, zorbalığın egemen olduğu genel kurullara gideriz. Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem. Galatasaray'ın bir seviyesi var. Kalitesini bozarsınız. Bu deliği tıkamak lazım."
Mükerrem Taşçıoğlu-Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi
Kendisi dönemin ANAP milletvekili ve 3 sene süreyle Kültür Bakanı olmuş birisi.
'Maçlarda bağırmasından büyük zevk duyduğum tribündeki arkadaşlarımızın Galatasaray Kulübü üyesi olmalarını istemem.' diyebilecek kadar da küstah birisi.
Yağmur, kar, çamur demeden iç saha-deplasman insanlar tribünlere koşacak. Evinin ekmek parasını, çoluğunun çocuğunun rızkını kesecek, maç bileti alacak. Sezon başında kombine kart alabilmek için saatlerce sıra bekleyip, kredi kartından ödemesini yaptıracak. Store'lardan alışveriş yapıp, üzerinde taşımaktan gurur duyduğu arma için kulübüne para kazandıracak. Stada girdiği andan çıktığı ana kadar gırtlağını patlatma uğruna bağırıp tezahurat yapacak. Sonra da diyeceksin ki; haddini bil fazla yaklaşma kulübe!
Ne bu kafatasçılık? Siz kimsiniz yahu? Galatasaray Spor Kulübü sizin malınız değil, bunu kafanıza iyice sokun! Galatasarayımızın seviyesini düşüren de sizlersiniz, tribündeki taraftarlar değil! Bugün Avrupa'da nam salanlar Galatasaray Lisesi'nin öğrencisi olan sizler değil, bu renkler uğruna gecesini gündüzüne katan 7'den 70'e her yaştan taraftarlardır. Elinizde viski kadehi, ağzınızda puro, göbeğinizi kaşıya kaşıya sizler maç seyrederken, kale arkasında tepesine inen yağmurla sırılsıklam olmasına rağmen, sahada mücadele eden aslanlara desteğini hiçbir zaman esirgemeyen taraftarlardır bu kulübün sahibi!
Galatasaray taraftarı olarak bizler; lisemizin olmasından, Galatasaray Lisesi'nden gurur duyuyoruz. Ama sizin gibi lisecilerden de nefret ediyoruz. 'Delik''diye bahsettiğiniz taraftarların önünü tıkayamazsınız, tıkayamayacaksınız da! Elbet bu saltanatınız da gün gelecek sona erecek; Galatasaray taraftarlarının kapatacakları 'delik'lerle!
Galatasaray; halkın takımıdır!
Galatasaray; milyonlarca taraftarınındır!
Lise'nin değil!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder