7 Haziran 2009 Pazar

İçimizden biri; Haldun Üstünel



Galatasaray'ımızın dünyaca ünlü Hollandalı teknik direktör Frank Rijkaard'la anlaşması üzerine gözler, futbol şube sorumlusumuz Haldun Üstünel'e çevrildi. Başkanımız Adnan Polat'ın imza töreninden önce yaptığı basın toplantısında, ''Transferin gerçekleşmesinde Haldun Üstünel’e çok teşekkür ediyorum. Frank Rijkaard İstanbul’a geldiyse bunda aslan payı Haldun Üstünel’indir.'' açıklamasıyla tüm spor kamuoyu genç yöneticimizi daha fazla merak etmeye başladı.

Peki kimdi bu Haldun Üstünel? Ben de internetten yaptığım araştırmalarda edindiğim bilgileri paylaşmak istiyorum:

Aslen Gaziantep'li olan Haldun Üstünel, 1967 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Ortaokulu Saint Benoit, liseyi Suadiye'de okurken, yükseköğrenim için ABD'ye gitti. San Francisco Dominican College Üniversitesi'nde uluslurarası iş idaresi bölümünü bitiren genç yönetici, 1992 yılında aile şirketleri İstanbul Tela Sanayi Tic. AŞ'de yönetim kurulu üyesi olarak iş hayatına atıldı.

Haldun Üstünel'in Galatasaray sevgisi birçok Galatasaraylının bildiği üzere tribünlerden gelmektedir. Yıllarca Kapalı Tribünde taraftar olarak yer alan Üstünel, başkan Özhan Canaydın döneminde Adnan Polat'ın isteğiyle yönetim kuruluna girdi. Kimilerine göre aykırı bir kişiliği vardı. Özellikle saç stili ve genç olması birilerinin hoşuna gitmese de, tribünlerden birisi olması sebebiyle taraftarlar açısından sevindirici bir olaydı; Üstünel'in yönetime girmesi. Yıllardır Galatasaray kulüp yönetiminin taraftardan uzak durması ve ilgisizliği; taraftarın en masum taleplerine dahi soğuk bakışları, zaman zaman gerginliklere sebep olmuştu. Haldun Üstünel tribünden gelen birisi olarak yaşanan sıkıntıları biliyor ve bunları çözmek adına ilk adımı Ocak 2007'de yapılan ultrAslan toplantısına Adnan Polat ile birlikte katılarak atıyor, taraftarların sıkıntılarını dinliyordu.

Toplantıda konuşulan bazı şeyler birer birer ve hızla hayata geçirilmeye başlanmıştı aynı ay içerisinde. Örneğin, Eski Açık Tribünün ışıklandırılması Haldun Üstünel tarafından hemen yerine getirilmiş, yine Eski Açık'ta bulunan ve türlü sıkıntılara yol açan Misafir Tribünü ivedilikle Yeni Açık Tribününe taşınmıştı. (Daha sonradan TFF, Misafir Tribün'ün Yeni Açık'ta yer almasının sakıncalarını öne sürerek tekrardan Eski Açık'a taşınmasına sebep olmuştur.)




Yaşanılan olaylar ultrAslan üyelerini memnun etmiş; 10 Şubat 2007'de Türk Telekom ile oynanan basketbol, 11 Şubat 2007'de Vestel Manisaspor ile oynanan futbol karşılaşmalarında Haldun Üstünel'e teşekkür pankartları açılmıştı.



Pankartlarda dile getirilen olay gerçek bir ifadeydi. Çünkü pankartlarda yazıldığı gibi gerçekten de O, içimizden biriydi. ''Taraftarın halinden taraftar anlar'' diyerek çıkmıştı bu yola kendisi.

Başkanlık koltuğuna Adnan Polat'ın oturmasından sonra genç yöneticinin yönetim kurulundaki görevleri de arttı. Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin'le birlikte futbolun patronu oldu. Özellikle yaptığı başarılı yabancı transferleriyle adından söz ettirdi. Sezon başında teknik adam ve yabancı transferlerinde birlikte çalıştığı Adnan Sezgin'le tartışma yaşadı.

Teknik Direktör Skibbe ve Meira'nın transferini veto eden Üstünel; Kewell, Baros ve De Sanctis gibi çok önemli yabancı oyuncuları büyük bir gizlilik içinde Galatasaray'a kazandırdı. Galatasaray'ımızın her detayı takip eden gazeteciler, özellikle Kewell ve Baros transferlerinden ancak imzayı attıklarında haberdar oldu.

Haldun Üstünel, teknik adam olarak da Skibbe'nin yerine Hollandalı Van Gaal'i getirmek istiyordu. Hatta Van Gaal'i İstanbul'a getirip Florya Tesisleri'ni gezdirdi. Ancak bu ünlü teknik adamın geliş-gidişinden hiçbir gazetecinin haberi olmadı. Adnan Sezgin'in transfer ettiği Skibbe ve Meira'nın başarısız olmasının ardından Başkan Polat, yabancı transferinde tek yetkiyi Haldun Üstünel'e verdi.

Barcelona'da 5 yıl çalışan Rijkaard'ı Galatasaray'ın başına getirmek büyük bir transfer zaferiydi. Son bir ayda 4 kez farklı ülkelere giderek Hollandalı teknik adamla görüşen Üstünel, sonunda bu kariyerli teknik adamı ikna etmeyi başardı. Baros, Kewell ve Rijkaard gibi isimleri nasıl ikna ettiği şeklindeki soruya ise, "Sadece kendim gibi davranıyorum ve Galatasaray'ı anlatıyorum. Galatasaray'ın büyüklüğü her teknik adam ve oyuncuya ikna etmeye yetiyor." diyor.

Zamanında H.Bilal Kutlualp gibi iş bitirici bir yöneticilerinin olmasından dolayı memnunluk duyan karşı yakanın çocukları, şimdilerde Haldun Üstünel'in transferdeki başarılarından dolayı hazımsızlık duyarak ''Adamlarda at kuyruklu bir herif var, gözüne kestirdiğini getiriyor'' söyleminde bulunuyorlar.

Transferde daha nice ''gözüne kestirmeler'' Haldun Üstünel..

Kendisine sonsuz sevgi ve saygı duyuyor, kendisinin bu camia içerisinde uzun yıllar görev yapmasını temenni ediyoruz.

O ''Haldun abimiz''
O ''içimizden biri''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder