3 Şubat 2010 Çarşamba

TRT Maç Yayınları / ''Kollektif Futbol''



Hepimizin bildiği üzere, Ziraat Türkiye Kupası maçları TRT'den yayınlanıyor. Kupada oynanan ilk maçlar öncesinde, içerisinde, sonrasında sürekli reklam geçtiler; ''Türkiye Süper Ligi maçları artık şifresiz kanalda yayınlanacak.. TRT ayrıcalığı ile herkes evinde maç seyredebilecek.. Kahvehane ve bilimum yerlere gitme zorunda olmayacaksınız'' vs vs vs... Herşey o kadar basit, o kadar kolay ve o kadar güzel gözüküyordu ki.. Parayı bastırıp alabileceklerini düşünüyorlardı. Ama karşılarındaki kişinin Karamehmet olduğunu unutmuşlardı. İhale esnasında Digiturk ekibi hiç mola almazken, TRT ekibi 11 defa mola alıp, son moladan dönüşte çekildiklerini açıkladılar. İyi de yaptılar.

Ziraat Türkiye Kupası maç yayınlarını gördükçe Digiturk'e şükrediyorum. Statlarda görevlendirdikleri 3 kamera ile yayın yapıyorlar. Daha doğrusu yapmaya çalışıyorlar. Ama onu da beceremiyorlar. Maç öncesi ekrana çıkan yorumcuların hepsi çocukluğumdan beri TRT Radyo'da maç anlatan spikerler.. Maçların yorumcusu ise; ülkemizin ''kollektif futbolu'', biricik ''bloklar arası bağlantımız'', çoğumuzun nefret ettiği ''şirin baba'' Ömer Üründül. Maç sonrası diye bir bölümleri dahi yok. Maç bitiyor, hemen reklam, ardından da yayın akışındaki film veya dizi her ne varsa o ekrana geliyor. Hele ki Orduspor maçımızın 2.yarısının başlaması için santra vuruşu yapıldığı anda reklama girmeleri apayrı bir skandaldır.

Asıl önemli noktayı unuttum! Maçları anlattıkları yer ise; Ankara Stüdyoları!! Yani maçı anlatmak için stada gitmeye dahi tenezzül etmiyorlar. Sonra da kalkıp ''Türkiye Kupası maçlarının keyfini TRT farkıyla evlerinize getiriyoruz'' diye caka satıyorlar. 10 sene öncesinin teknolojileri sayesinde sanki maç izliyorum. Arkadaşlar sağolsunlar, Anakara stüdyolarından maç anlatımı yaptıkları için stattaki ambiansı tam olarak yaşayamıyoruz bile.



Gelelim ''şirin baba''mıza... İçinde barındırdığı gizli Galatasaray düşmanlığını bu seneki Türkiye Kupası maçları aracılığıyla farketmiş olduk zat-ı muhteremin. Her maç rakiplerimizin yaptığı hareketleri öven, attığı golleri öve öve bitiremeyen bu şahıs, söz konusu Galatasaray olunca demediğini bırakmıyor. Hele bir de bugünkü Antalya maçı gibi kötü futbol sergilediğimiz zaman yerin dibine sokuyor, puan kaybetmemizin/yenilmemizin verdiği hazla orgazm oluyor sanki ekranlarda. Kupadaki ilk maçımız olan Trabzon maçını 2-1 kazanmışız, maçın son dakikalarında mikrofonun ucundaki şirin baba fetva veriyor: ''Trabzon harika bir gol attı, çok çabaladı ama Galatasaray şansının yardımıyla maçı kazanmak üzere'' Maç boyunca da yaptığı; ''yerli-yabancı oyuncu kavgası var G.Saray'da.. Yerli oyuncular Kurban Bayramı'nda tatil yapmazken, yabancı oyuncularını nasıl Noel tatiline gönderir bu Rijkaard anlamak mümkün değil'' şeklinde zırvalamalarla kafamızı ütüledi.

Ordu maçına çıkıyoruz. Benzeri laflar.. Sürekli Galatasaray'ı aşağılamaya çalışmalar.. Denizli Bld. maçına çıkıyoruz, yeni transferlerimizi diline dolayarak takım olamayacağımızdan bahsetmeler.. Hele ki daha geçen hafta oynadığımız Ankaragücü maçı öncesi ve maç esnasında söylediklerini duyduktan sonra her Galatasaraylı gibi ben de baya bir çınlattım kulaklarını bu şirin babanın. Neymiş efendim; ligdeki maçtan ders almamış Rijkaard, 4 farkla yenildiğimiz zaman kupadan eleniyormuşuz, hangi akla hizmet yedek kadroyla sahaya çıkmışız? Maç 0-0 sona eriyor ve şirin babanın yorumu: ''Galatasaray, Ankaragücü'nü uyutarak istediğini aldı''

Bu akşamki Antalya maçı artık kendisine beslediğim nefret duygularımın tavan yaptığı maç olarak tarihe geçti. Sırf o gudubet sesin, Galatasarayımızın yenik durumda olmasından dolayı mutlu olmasından ötürü tv başında kendi futbolcularımıza bağırdım çağırdım bir teknik direktör edasında. Biz yeniliyoruz diye adam resmen mutluluktan havalara uçtu be. Daha var mı ötesi? ''Geçen hafta bu sahada f.bahçe harika oynamıştı, Galatasaray o futbolu dahi oynayamıyor. Antalya'nın bu G.Saray'a çok daha fazla gol atması lazım'' lafını eden Türkiyemizin kollektif futboluna sormak lazım; madem o bahsettiğiniz takım harika oynadı, yediği 4 golde de harikamıydı? Biz kötü oynarken 2 gol yiyoruz yerin dibine sokuluyoruz. Onlar neden 4 gol yerken harika oluyorlar?

Galatasaray kaybetti diye maçın sonunda kahkaha atan kollektif futbol hazretleri, sakatlanıp oyundan çıkasıya kadar sahada kaldığı sürece Jo'ya ''Dijehoua'' diyen, Antalya'nın her hücumunda golle sonuçlanacağını varsayıp o şekilde sunan spiker efendi; Allah ikinizi de nasıl biliyorsa öyle yapsın.

TRT'de maç keyfi mi? Tez zamanda sona erer inşallah.
6 tane kanalınız var, aynı anda başlayan 2 maçı dahi birlikte veremiyorsunuz.
Spikerleriniz beş para etmez.
Yorumcularınız beş para etmez.
Hele ki kameramanlarınız....
Bu kafayla gittiğiniz sürece de anca yandaşlarınızın sponsor olacağı Türkiye Kupası maçlarını yayınlayabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder