28 Eylül 2009 Pazartesi

Küçük Mertcan'a Yardım...



ultrAslan sitemizden alıntıdır yazı;

Bilal ağabeyimizin 6 yaşındaki oğlu Mertcan zihinsel özürlü olup, yatalak durumdadır. Kendisinin beslenmesi miğdeden yapılıp, aynı zamanda oksijen ve balgam alma aletlerine bağlı olarak yaşam mücadelesi vermektedir. Sizlerden ricamız, şayet durumu olan arkadaşımız varsa küçük Mertcan’ı taşımak için özel dizayn edilmiş özürlü puset’ini satın alarak ailesine teslim etmenizdir. Küçük Mertcan’ın durumuyla ilgili her türlü rapor babası Bilal ağabeyimiz tarafından sizlere sunulacaktır.. Gösterdiğiniz ilgi ve alaka için Allah herkesten razı olsun..

İrtibat: Bilal Ulusev
(0534) 205 60 27
(0543) 685 10 91

Ev: (0212) 591 13 99

Akif Akgün'e Yardım...



Henüz 20 yaşında, gençliğinin baharında...

Bu genç kardeşimizin hayata umutla bakabilmesi için 50bin TL'ye ihtiyaç duyulmakta. Akif kardeşimiz bizden dost elimizi uzatmamızı bekliyor.


Türkiye İş Bankası Bursa Koğukçınar Şubesi

Erkan Akgün adına

Hesap no : 2209 0553011

27 Eylül 2009 Pazar

1965 - .......



Sensiz Sami Yen bize bile cehennem.....

Alpaslan'a Mektuplar...



Tüm geliri Galatasaray Engelli Basket takımına aktarılacak olan bu kitabı Galatasaray Store'lar, tüm seçkin kitapçılar, Carrefour, Migros ve diğer seçkin marketlerden, aynı zaman da online olarak http://www.gsstore.org/ adresinden temin edebileceğiz.

Bugün itibariyle Mecidiyeköy Galatasaray Store’da ve www.gsstore.org internet sitesinde satılmaya başlanmıştır.

13 Eylül 2009 Pazar

Metin Oktay Ruhu...



Galatasaray yönetici Haldun Üstünel, Metin Oktay'ın Kozlu Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen anma töreninden sonra basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Metin Oktay'ın örnek alınması gereken bir kişiliğe sahip olduğunu ifade ederek, ''Galatasaray'a hizmeti geçmiş, emeğini ve ruhunu vermiş bir insanın mezarı başında bu kadar güzel bir kalabalıkla anılması bizleri gururlandırıyor. Galatasaray formasını taşıyıp, onun ahlakıyla bu camiaya hizmet edecek gençlerimizin önündeki en önemli örnek olmasını diliyoruz. Aramızdan ansınızın ayrıldı, kendisini çok özlüyoruz'' diye konuştu.

Bir basın mensubunun ''Sezon başında Arda'ya 10 numarayı verirken 'Biz ona Lincoln'un değil Metin Oktay'ın formasını verdik' dediniz. Metin Oktay ruhu sizin için ne demek'' şeklindeki sorusuna Üstünel, ''Bizim için Arda'nın bugün ortaya koyduğu performans demek'' karşılığını verdi.

Ne denilebilir ki...
Arda Turan'ımız bu yakıştırmayı fazlasıyla hakediyor..
Allah nazarlardan saklasın kendisini..
Haldun Üstünel'e de bu güzel açıklama ve cevabından ötürü sonsuz teşekkürler..
Birileri de hala Arda Turan'ın Galatasaray için ne demek olduğunu anlamaya çalışadursun..

İnleyen Nağmeler İnledi Durdu!



Neymiş efendim; Galatasaray 4 maçta 13 gol atmışsa, jimnastikciler de 4 maçta 1 gol yemiş.
Neymiş efendim; Galatasaray ligin ilk 4 haftasında ciddi bir rakiple oynamamış.
Neymiş efendim; basın çok şişiriyormuş, 5.hafta Sami Yen'de balon sönecekmiş.
Neymiş efendim; Sami Yen'i inleteceklermiş atacakları gollerle.

Ulan maçtaki en iyi adamınız Serdar Özkan olursa, diğer futbolcularınızdan bahsetmeye gerek bile yok. Maçın analizini yapmaya gerek yok. Zaten heryerde yazılıyor çiziliyor yorumlar.

Ali Sami Yen'e, Metin Oktay'a küfür edebilecek kadar çirkefleşen çapsız kişilikler topluluğuna söylenecek söz bulamıyorum. Hayvanlar bile daha vicdanlıdır!

İnlemeye devam edin çapsızlar.

Taçsız Kral Metin Oktay..



Ruhun şad, mekanın cennet olsun Taçsız Kral..
Seni unutmadık, unutmayacağız..
Unutan bizden değildir..

4 Eylül 2009 Cuma

Siz Tur Atadurun...



Şampiyon olmadan, şampiyonluk turu atan futbol takımı var mıdır?
Bir ligden, bir sezonda kaç şampiyon çıkar?
Bir ligden, bir sezonda 2 şampiyon çıkar mı?
Çıkar...
Vallahi çıkar, billahi çıkar...
Söz konusu Türkiye ligiyse, bal gibi çıkar...

Böyle bir orijinallik başka ülkelerde yaşandı mı bilmem ama Türkiye'de yaşandı...

Şampiyon olmadığı halde bir futbol takımımız şampiyonluk turu attı...
Başkanı futbolcularını kutlamak için sahaya indi...
Taraftarı dakikalarca "şampiyon" diye tezahürat yaparak futbolcularını bağırlarına bastı...
Hem de öyle Amatör Ligde, 2., 3. Ligde mücadele eden bir takım değil bu takım...



İŞTE, ŞAMPİYON OLMADAN ŞAMPİYONLUK TURU ATILAN O SEZONUN HİKAYESİ:

1970-71 Sezonu..
Ezeli rakipler Galatasaray ve Fenerbahçe ligin son haftasına kafa kafaya girerler...
29. haftanın sonunda Galatasaray'ın 40, Fenerbahçe'nin 39 puanı vardır...
30. ve son hafta Galatasaray Ankara deplasmanında PTT ile karşılaşırken, Fenerbahçe kendi seyircisi önünde Beşiktaş'la karşılaşacaktır..

Büyük gün gelir çatar...
Pazar günü maçlar aynı saate başlar...
Şampiyonluk umudunu son haftaya ve Galatasaray'ın kaybedeceği puana bağlayan Fenerbahçe taraftarı heyecan içindedir...
Aksilik bu ya, TRT radyosunun link hatlarında beklenmedik bir arıza yaşanmakta, Ankara'ya bir türlü bağlanılamamaktadır...
Fenerbahçe gol için bastırmakta, ancak kalesinde devleşen Beşiktaş kalecisi Şükrü'yü geçememektedir...

Karşılaşmanın ilk yarısı golsüz beraberlikle sonuçlanır...

İkinci yarıda heyecan daha da artmıştır...
Son 20 dakikaya da golsüz beraberlikle girilir...

İşte o sıralarda Ankara'dan gelen haber dalga dalga Mithat Paşa stadyumuna yayılır:
"GALATASARAY ANKARA'DA 2-0 YENİK DURUMDA...!"

Haber Fenerbahçe taraftarını daha da gayrete getirir...
"Fener... Fener..." tezahüratları iyiden iyiye yükselir...

Beşiktaş takımının da bu haber karşısında direnci zayıflamış gibidir...
Ve beklenen o gol kısa bir süre sonra gelir:
Dakikalar 81'i gösterirken topu kapan Ogün Altıparmak, Beşiktaş defansından Mehmet Özcan ve Barbu'nun arasından sıyrılır... Topu, kaleci Şükrü'nün solundan Beşiktaş ağlarına yollar... 1-0...
Fenerbahçe taraftarı sevinç içindedir...
Stat "Şampiyon...Şampiyon..." sesleriyle inlemektedir...
Geriye kalan birkaç dakika geçmek bilmez...

Ankara'dan yeni bir haber de gelmemiştir...
Fenerbahçe Başkanı Faruk ILGAZ da heyecanını yenemeyerek sahaya iner... Yedek kulübesinin yanından futbolcularına eliyle kalan dakikaları işaret etmektedir:
"Dayanın çocuklar... Birkaç dakika kaldı...!"

Asbaşkan Emin Cankurtaran da yerinde duramamakta, kenardan futbolculara bağırmaktadır:
"Az kaldı... Az... Şampiyonuz... Galatasaray hâlâ 2-0 mağlup..."

Hakem Ertuğrul Dilek'in bitiş düdüğüyle saha ana baba gününe döner...
Sahaya giren taraftarlar Fenerbahçeli futbolcuların formalarını "şampiyonluk hatırası" olarak almak için yarışmaktadır...

Başta golü atan Ogün ve takım kaptanı Nedim, Fenerbahçeli futbolcular bir bir omuzlara alınmaktadır...
"Şampiyon Fener... Şampiyon Fener..." tezahüratlarıyla şampiyonluk turu atılmakta,
ŞAMPİYONLUK KUTLANMAKTADIR...




Sonunda link hatlarındaki arıza giderilmiş, TRT İstanbul Radyosu ile TRT Ankara Radyosu arasında bağlantı sağlanmıştır.
Ankara Radyosu'nun spikeri her zamanki heyecansız, resmi ses tonuyla PTT-Galatasaray karşılaşmasının sonucunu anons etmektedir:

"Az önce Ankara 19 Mayıs stadyumunda sonuçlanan karşılaşmada PTT'yi 7-1 mağlup eden Galatasaray futbol takımı 1970-71 sezonu lig şampiyonu oldu!!! Galatasaray'ı Metin (2) Ahmet (3), Büyük Mehmet ve Ergün'ün ayağından gelen goller şampiyonluğa taşırken, PTT Haydar'ın ayağından tek golünü kaydetti..."

Fenerbahçe İstanbul'da şampiyon olmadan şampiyonluk turunu atarken, aynı dakikalarda Galatasaray'da Ankara'da şampiyonluk turunu atmaktadır...




"Aradan 38 yıl geçmiş... Durup dururken, nereden aklına geldi de bu hikâyeyi kaleme aldın?" diye sorabilirsiniz...

Aradan 38 yıl geçti geçmesine de, pek bir şey değişmedi de ondan...
Önce bir başkanımız çıktı, imzasız-pulsuz olsa da kapı gibi "sözlü" senet verdi:
3 YIL ÜST ÜSTE ŞAMPİYON OLACAĞIZ!

Öteki başkanımız durur mu?...
Hemen açık arttırmaya katılıverdi:
"5 YIL ÜST ÜSTE ŞAMPİYONLUK VAAD EDİYORUM!"

Eeee, nasıl olacak?
Bu iki takım da aynı ligde mücadele ettiklerine göre ikisi birden nasıl şampiyon olacak?
Olacak... Olacak...
Burası Türkiye... Geçmişe baksanıza, verdiğimiz örnekleri hatırlasanıza, her şey olur...

Olmazsa, biri şampiyon olur, öbürü tur atar...

Bakarsınız ikisi birden tur atarken, üçüncüsü şampiyon oluvermiş...

Burası Türkiye...
Her şey olur...
Değil mi?

Tuğrul YENİDOĞAN